Genel anlamda hukuk dalları aşağıda sınıflandırılmıştır.
Kamu hukukunun dalları
– Anayasa hukuku
– İdare hukuku
– Ceza hukuku
– Yargılama hukuku
– Vergi hukuku
– icra ve iflas hukuku
– Devletler genel hukuku
Özel hukukun dalları
– Medeni hukuk
– Borçlar hukuku
– Ticaret hukuku
– Devletler özel hukuku
Karma hukuk dalları
– Toprak hukuku
-Bankacılık hukuku
– İş hukuku
– Sosyal güvenlik hukuku
– Fikir ve sanat hukuku
– Çevre hukuku
Hukuku en temelde kamu hukuku ve özel hukuk olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür. Ancak zamanla gelişen teknoloji ve yeni düzenlemeler ile hem kamusal hem de özel nitelik taşıyan yeni hukuk dallarının ortaya çıkması ile de bir üçüncü tür olarak karma hukuk dalları ortaya çıkmıştır.
Hukukun kamu ve özel olarak ayrımı Roma Dönemi’ne kadar götürülebilmektedir. Bunun nedeni Romalılar Dönemi’nde hukuk devlete ait hukuk ve şahıslara ait hukuk olarak ikiye ayrılmak sureti ile kamu ve özel diye ayrılmış olmasıdır. Romalılarca bu şekilde bir ayrıma gidilmeden önce hukuk sadece özel hukuk kurallarına ilişkin bir yaklaşımı içeren tek bir hukuk olarak kullanılmakta ve kamusal alandan söz edilmemekte ya da oldukça dar bir alan olarak kamusal alan varlığını devam ettirmekteydi.
Günümüzde hukukun sadece özel hukuktan ibaret olduğu sistemi İngiltere, eski ingiliz sömürge devletleri ve ABD hâlen devam ettirmektedirler. Bu hukuk sistemine Anglo-Amerikan veya Anglo-Sakson hukuk sistemi (adli hukuk rejimi) denilmektedir.
Hukuku kamu-özel olarak ayrım daha çok Türkiye’nin de aralarında bulunduğu Avrupa kıtasında görülmektedir ve bu sisteme de Kıta Avrupası hukuk sistemi denilmektedir.
Anglo-Amerikan ve Kıta Avrupa sı sistemlerine ek olarak bugün dünyada iki tane daha hukuk sistemi bulunmaktadır. İslam hukuk sistemi ve oldukça az ülkede uygulanmakta olan ve başını Çin Halk Cumhuriyetinin çektiği Komünist hukuk sistemi.
Kamu Hukuku ve Özel Hukuk Ayrımı
Kamu hukuku devlet ve bireyler arası ilişkilerde uygulanır ve taraflardan devlet üstün, kamu gücü ve otoritesine sahip bir şekilde kamu yararı amacı ile hareket etmektedir. Bu nedenle de hukuki ilişkide kuralları ve şartları tek taraflı olarak belirler, değiştirir. Kamu hukukunda temel nokta, kamu yararlı olduğundan dolayı devlet, kamunun menfaati için bireyin menfaatlerine müdahale edebilmektedir.
– Özel hukukta ise bireyler ve bireyler arası ilişki söz konusudur. Bireylerin özel menfaatleri çatıştığından dolayı karşılıklı eşitlik söz konusudur ve hukuki işlemde şartları taraflar ancak karşılıklı anlaşarak belirleyip değiştirebilirler. Devlet de kamu yararı amacı gütmediği ve topluma değil de kendi iç çalışmasına yönelik konularda artık birey gibi karşısındaki ile eşit konumdadır ve böyle durumlarda devletin işlemleri kamu hukukuna değil özel hukuka tabidir.
Örnek :Devlet su işleri genel müdürlüğü ülkenin sulama ve içme suyu ihtiyacını karşılamak amacıyla baraj yapacağından Ahmet’e ait tarlayı kamulaştırmıştır. Burada kamunun menfaati ile Ahmet’in bireysel menfaati karşısında bir eşitlik değil, üstünlük durumu söz konusu olduğundan, Ahmet hiç bir zaman satmak istemediği tarlasını DSİ Genel Müdürlüğüne bırakmak zorunda kalacaktır. Ancak kamu hukukunda eşitliğin olmaması adaletsizliğin olacağı anlamına gelmemektedir. Ahmet her zaman burada bir kamusal menfaat bulunmadığını idare mahkemelerinde ileri sürerek idari işlem olan kamulaştırmanın iptalini sağlayabileceği gibi kamulaştırmaya karşı çıkmayıp da tarlasına biçilen bedel nedeniyle adli mahkemelerde bedele ilişkin davaların açılmasını da sağlayabilecektir.
Eğer Ahmetin arazisini Mehmet satın almak isteseydi veya DSİ kendi personeline lojman için Ahmetin apartmanını kiralamak isteseydi burada kamu yararı bulunmadığından artık her iki taraf da eşit olup Ahmet dilediği fiyattan satar veya kiralardı ya da sözleşme yapmayacağını belirtebilirdi.