Meriç Köprüsü
Meriç Köprüsü’nün temelleri 2. Mahmut döneminde 1833 yılında atılmış olup, 2. Abdülmecit döneminde 1847 yılında yapımı tamamlanmış ve kullanıma açılmıştır. Karaağaç yolunu şehir merkezine bağlayan bu taş köprü, yaklaşık olarak iki yüz metre uzunluğundadır. Orta kısmında izleme köşkü bulunan Meriç Köprüsü manzarası, özellikle ilkbaharda eşsiz bir hal almaktadır. Padişahın bu izleme köşküne gelip manzarayı seyrettiği de köprü ile ilgili rivayetler arasında yer alır. Bu köprü, Osmanlı döneminde yapılmış olmasına karşın, Selçuklu mimarisinin örnekleri arasında yer alır. Edirne’de Gezilecek Yerler arasında bizde ilk sıralarda.
Uzunköprü
İsmini, 2. Murat tarafından yaptırılmış olan Uzunköprü’den almış olan bir ilçedir burası. Trakya’ya geçen Osmanlı’nın kurduğu ilk yerleşim merkezi olan bölge, günümüzde köftesi ile meşhurdur. Dönemindeki mimari ile kıyaslandığında oldukça uzun sayılabilecek bir uzunlukta olduğundan bu ismi alan köprü, 1427-1443 yılları arasında yapılmıştır. Yaklaşık 2 km uzunluğuyla dünyanın en uzun yaş köprüleri arasında olup, 174 m genişliğindedir. Zamanında, Osmanlı ordusunun, Avrupa topraklarına geçmesi için yaptırılan Uzunköprü, günümüz teknolojisi kullanılarak restore edilmiştir. Avrupa’ya çok yakın olan bu yerleşim yerinin nüfusu 35 bin civarındadır.
Karaağaç Tren İstasyonu
Edirne’nin küçük bir köşesinde bulunan, Karaağaç bölgesindeki hüzün dolu bir istasyon burası. 1870 yılında Osmanlı tarafından yapımına başlanan Karaağaç tren istasyonunun yapılış amacı bu bölgeyi Avrupa’ya bağlayarak, Edirne kıyısını eğlencenin merkez noktası haline getirmek idi. Tren istasyonu, yapıldıktan sonra istenilen amaca ulaşılmış, bu bölgeye “Küçük Paris” denilmeye başlanmıştır. Kurtuluş Savaşı süresince Yunanlılar tarafından işgal edilen bölge, Lozan Antlaşması imzalanana kadar Türk toprağı olarak kabul edilmemiş. Daha sonraları ise, tren yolunun büyük bölümü sınırlarımız içinde kalmadığından yeni bir tren yolu yapılmış ve bu istasyon trenlerin gelmeyeceği bir hale gelmiş. Şimdilerde ise Trakya Üniversitesi tarafından güzel sanatlar fakültesine dönüştürülmüş.
Selimiye Camii
Mimar Sinan’ın ustalık eserim dediği Selimiye Camii, 1575 yılında, 2. Selim adına yaptırılmıştır. Camii hakkında birçok rivayet vardır. Bu rivayetlerden biri, ters şekilde duran lale figürünün aşağı yönde hareket ettiği ve figür zemine ulaştığında ise kıyametin kopacağıdır. Bu camiyi görmeden önce Ayasofya ve Süleymaniye Camiini ziyaret ederseniz, Selimiye Camiinin ne denli muhteşem bir eser olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz. Kubbesinin bir tane oluşu Allah’ın tekliğini, penceresinin 5 kademeli oluşu İslam’ın 5 şartını, camii külliyesinin 32 kapılı olması İslam’ın 32 farzını, minarelerinde toplam 12 şerefe olması ise camiyi yaptıran padişahın, 12. Osmanlı padişahı olduğunu ifade eder.
Sultan II.Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi
Bir çok kuruluş tarafından ödül almış eşsiz müzelerden bir tanesi. Osmanlı zamanında yemek hane nasıl, ilaç nasıl yapılır, yemeklerde ne kullanılır, odalar nasıldır hepsi bire bir canlandırılarak yapmış bu müzeye hayran kalacaksınız. Osmanlı tarihini seviyor ve o zamanları bire bir görmek istiyorsanız mutlaka gitmeniz gereken bir yer. Sadece burası için bile Edirne’ye gidilebilir. Biz gittik gördük ve büyülendik. Eğer yolunuz buraya düşerse yada yakın illerden geçiyorsanız bu külliyeyi sakın es geçmeyin. Edirne’de Gezilecek Yerler arasında bizce burasıda bir numara.. Edirne’de Gezilecek Yerler arasında olmazsa olmazlarımızdan.
Edirne Kent Ormanı
Edirne’nin en büyük alanlarından biri bu şekilde kurtarılarak kent ormanına çevrilmiş. Şehirleşmenin her geçen gün tavan yaptığı bu günler böyle yerlere çok ihtiyacımız var.. Edirne’ye geldiğinizde biraz doğa ile buluşmak yada keyifli bir yürüş yapmak istiyorsanız mutlaka buraya uğramalısınız. Yaz kış gelebileceğiniz bu yerde ister bisikletinizle temiz havanın tadını çıkarabilir yada yaz aylarında buraya gelerek mangal keyfi yapabilirsiniz. Ormanda çeşit çeşit ağaçlar da bulunmaktadır. Bunlardan belli başlıları; ak söğüt, saplı meyveli karaağaç, ovakaraağacı, titrek kavak, yabani erik, armut, muşmula gibi daha pek çok ağaç çeşidi bulunmaktadır.
Gökçetepe
İstanbul’a yaklaşık 250 km uzaklıkta olan Gökçetepe, bu özelliğiyle günübirlik ya da 1 – 2 günlük tatil yapmak isteyen İstanbullular için tercih edilebilecek güzel bir yazlık yer. Denizi çok temiz olan Gökçetepe ’de yıl içerisinde dalış yapmak için de gelenler oluyor. Sahilin hemen arkasında, çadırların kurulduğu ağaçlık alan var ancak buradaki işletmeyi gidenler pek beğenmediğinden, kamp yapacaksanız hazırlıklı gitmenizi öneririm. Girişte ise hangi araçla geldiğinize bağlı olarak değişken bir ücret ödüyorsunuz. İşletme yeteri kadar iyi olmasa da bu muhteşem doğa için gidilmeye değer.
Erikli
Daha çok yaz aylarında gidebileceğiniz Erikli, tatil yapmak için oldukça güzel mekânlardan biridir. Tertemiz suyu ve doğallığıyla sizi kendine çeken Erikli, yıl içinde çok kalabalık olmamaktadır. Hareketli eğlencedense, kafa dinleyip huzur bulmak isteyenlerin tercih etmesi gereken bir yer burası. Erikli’ de bulunan esnafın bölgenin yerlilerinden oluşuyor olması alış – veriş yaparken oldukça fazla rahatlık sağlamakta. Son yıllarda bu özelliklerini nispeten kaybetmeye başlasa da, gerekli düzenlemeler geldikten sonra yine eski güzel haline dönecektir. Edirne’de Gezilecek Yerler arasında son yerimizde burası.