Sonuç ve Tartışma Araştırma sonucunda, sosyometriden elde edilen bulgular incelendiğinde (Tablo 2 ve sosyograrnlar, Şekil 1,2,3,4), kaynaştırma uygulamaların yürütüldüğü hemen hemen tüm okullarda, öğrencilerin kendi içlerinde gruplaştıkları, kız öğrencilerin, kız öğrencileri, erkek öğrencilerin de erkek öğrencileri birinci sırada (en sevdiği ve yanında oturmak istediği) tercih ettikleri görülmektedir. Bu yaş grubu öğrencilerin sınıf içerisinde kızlar ve erkekler olarak ayrışmaları Freuda göre gizli dönemin bir özelliği olarak normal kabul edilebilir. Ancak, elde edilen veriler kaynaştırma öğrencileri açısından incelendiğinde, kayrıaştırma uygulamalarının yürütüldüğü beş okulda da zihin engelli öğrencilerin normal akranlan tarafından ya hiç tercih edilmediği ya da en fazla bir-iki kişi tarafından tercih edildiği görülmektedir. Tercih edilen öğrencilerin de kaçıncı sırada tercih edildiklerine bakıldığında, bu öğrencilerin ikisi dışında tamamının ikinci yada üçüncü sırada tercih edildikleri görülmektedir. Ortalama olarak bir sınıf ta 28-30 öğrencinin bulunduğu düşünüldüğünde, bu sayının ne kadar az ve yetersiz olduğu görülmektedir.
Diğer bir deyişle, normal öğrenciler zihin engelli öğrencilerin ne oynadıkları bir oyunda kendilerine eş olmasını ne de yanlarında oturmasını istemektedirler. Bu bulgulara bakarak normal öğrencilerin, zihin engelli öğrencilerle iletişim ve etkileşirnde bulunmak istemediklerini ve bu çocuklan sosyalolarak kabul etmediklerini söyleyebiliriz. Araştırma sonucunda kimdir bu? ve sosyometriden elde edilen veriler karşılaştırıldığında her ikisinin de sonuçlarının benzerlik gösterdiği görülmektedir. Bu sonuçlara bakarak da, normal öğrencilerin, zihin engelli öğrencilerle iletişim ve etkileşimde bulunmak istemediklerini ve bu çocuklan sosyal olarak kabul etmediklerini söyleyebiliriz. Araştırma sonuçları, bu konuda yurt dışında yapılan diğer araştırma sonuçlarıyla karşılaştırıldığnda, Gillmore ve Farina (1989)’ nın, normal sınıflara kaynaştırılan çocukların sosyal kabul düzeylerini belirlemek amacıyla yaptıktan araştırmaları, Siperstein ve Leffert (1997)’in, sosyal olarak kabul ve red edilen zihin engelli öğrencileri karşılaştınldıklan araştırmalan ve Ray (l985)’in, kaynaştırmaya tabi tutulan engelli öğrencilerin sosyal pozisyonlarını ölçmek amacıyla yaptıkları, araştırma sonuçlarıyla da tutarlılık gös termektedir.
Bu bulgulara dayanarak zihin engelli öğrencilerin kaynaştırma sınıflannda olumlu bir ortamla karşılaştıklarını ve kaynaştırma sınıflarının zihin engelli öğrenciler için uygun ortamlar olduklarını söylemek pek mümkün değildir; öyleyse kaynaştırma uygulamalarından vazmı geçilmelidir? Hayır, normal davranışların normal çevrelerde kazanıldığı unutulmamalıdır (Gilmore ve Farina, 1989). Burada yapılması gereken kaynaştırma uygulamalanndan vazgeçmek yerine, kaynaştırmanın yapıldığı okul ve sınıflarda normal öğrencilerle, zihin engelli öğrenciler arasında arkadaşlığı geliştirecek fırsatlar sağlamak ve uygun sosyal beceri programlan ile destek eğitim sistemleri geliştirerek bunlan etkili bir biçimde kullanmak olmalıdır.